Vitrin Edebiyatı

1950'lerde Beyoğlundaki dükkanlara ait vitrin camlarını yapan tek bir usta vardı.O usta Vasilaki'den bir başkası değildi.Yaptığı camların en önemli özelliği:insanların vitrinde gördükleri eşyadan önce kendi yansımalarını camda görmeleri,satın almak istedikleri eşyaları almaları için bir teşvik gücü olduğuna inanılmasıydı.Vitrin,bir gerçekliğin resmedilişi,bir hayalin görsel bir şölene dönüşmesidir.Vitrin camı ise bu güzelliğin en önemli parçaşıdır.Vitrinlerin camlarına yansıyan her bir suret,bir hikayenin aslını temsil eder.Hüzünle alışverişe çıkan bir kadın vitrinde beğendiği bir elibeseye gözü takılıkalır fakat kocasının kumar borçları yüzünden elindeki avucundakileri kaptırmıştır ve bu hüzünlü hikayesi bir vitrin camında takılıkalır.Başka bir görüntünün hikayesi ise;adam çok beğendiği bir ayakkabıyı bir dükkanın vitrininde görür fakat daha maaşını alamadığı için keşkeli bakışları vitrin camına yansır ya da  bir çift evlenecekleri için bir kuyumcunun vitrininde kendilerine alyans beğenmeye çalışırken yaşadıkları sevinç vitrin camında belirir ve dükkan sahibi diğer modellere bakmaları için onları içeri davet eder. Mutluluk ve hüzün dolu hikayelerin hepsi anlık yansımalardan doğar ve bu yüzden de Vasilaki yaptığı camları eşsiz birer edebiyat ürünü olarak görür.



Yorumlar

Popüler Yayınlar