Film Analizi: Müslüm
Müslüm Gürses:
“Hayat zordu ama güzeldi,hakkınızı helal edin.”
Film, trajedinin dolu dolu hissettirildiği
sahneler içeriyordu. Ayrıca, Gürses'in hayatındaki dönüm noktaları güzelce cımbızla
çekildikten sonra senaryoya monte edilmiş.
Proje salonda fazlasıyla alkış aldığına göre görev başarıyla tamamlanmış diyebiliriz. Açıkcası,
film beklediğim gibiydi ama havada kalmış sahneler maalesef kafamda deli
soruların uçuşmasına neden oldu.
Öncelikle oyuncuların performansları için asla kötü bir yorumda bulunamam.
Özellikle;
Muhterem Nur’u oynayan Zerrin Tekindor ve Müslüm Gürses’i oynayan Timuçin Esen.
Zerrin Tekindor, önceden izlemiş olduğum
“Kim Korkar Hain Kurttan” adlı oyunda göstermiş olduğu dikkat çekici
oyunculuğuyla değerli bir sanatçı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı. Zaten
oyuncuların yetenekleri canlı performans
sırasında ortaya çıkıyor diye düşünüyorum. Nedense kendisini fiziksel olarak
Muheterem Nur karakterine pek uyduramadım, yerine kim gelebilirdi bilemedim ama
üstün oyunculuğuyla o pürüzü ortadan kaldırmıştı dersek yalan olmaz. Timuçin
Esen’i canlı olarak izlemedim fakat gördüğüm kadarıyla bu film için Müslüm
Gürses’in konser videolarını fazlasıyla izlemiş ve gözlemlemiş. Hem kendi
doğaçlama yeteneğiyle hem de gözlemlediklerini harmanlamış. İşte ortaya da şık
bir karakter çıkmış. Buna ek olarak, şarkıların hepsini kendi sesiyle seslendirmesi ayrıca alkışlanması gerekir. Diğer taraftan, hiçbir oyuncu canlandırdığı kişiye tam olarak bürünemez ama
onu izleyiciye yaşatabilmesi önemli beceri.
Film kaza sahnesiyle başladı, o
sahneden sonra çocukluğu gösterildi ya da birden bire kardeşi ortadan kayboldu fakat filmin sonuna doğru kardeşinin
başına ne geldiği gösterildi. Bunun gibi bazı ufak detaylar filmin beklenmedik
yerlerinde ortaya çıkartılmış ve bu yüzden de bazı şeyler havada kalmış. Yönetmen
mi suçlanmalı yoksa senaryonun kısımlarını film çekilmeden önce belirlemeyen
senarist mi? Artık onu bilemeyeceğim…
Film
çekilmeye başlanmadan senaristin hayalinde film canlanmalı, yani oluşturduğu metnin kısımlarını da bilmesi ve
belirlemesi lazım diye düşünüyorum. Ayrıca hem yönetmen hem de senarist
birbirilerinden haberdar olmalılar. Yönetmen ve senarist ortaklığı olan işler
belki de hiç yok ama geçmişteki filmlerin kurgusuyla, şimdiki filmlerin kurgusu
kıyaslandığında büyük farklar mevcut. Günümüzde maneviyattan veya ruh
doygunluğundan yoksun olan materyalizm ve kapitalizmin ortaya çıkarmış olduğu
“popüler kültür “ kitlesine çalışan projeler geliştiriliyor. Daha fazla
acıtasyonla beraber daha fazla izleyici ve bunların sonunda daha fazla gelir.
Sonuç: Bingo! Yani izlemek isteyene engel olmam, gitmeyene de çok şey kaçırdın demem.
Yorumlar
Yorum Gönder