Beyoğlu Sokakları


Bir sonbahar gününde her zamanki gibi erken uyandım.Kafamda bugüne dair hiçbir program yok.Hava puslu ve yağmurlu.Üstümü giyindim ve kapıyı yavaşça  kapatıp evden çıktım.Vapura binip karşıya geçtim.Kendimi taksim sokaklarında buldum.Bilerek kimseye haber vermedim.Bir gün boyunca sadece keşfetmediğim yerleri gezip,görmek istiyordum.Hep akşamları şahit olduğumuz kaos ve kargaşanın olduğu bu yer;sabah sessiz ve sakin görünüyordu.Sanki farklı bir yerdeymişim gibi hissettirdi.Akşamları bir kahpeyi veya agresif bir adamı temsil eden Beyoğlu;sabah masum ve elindeki elma şekeriyle,kimseye zararı olmayan ufak bir kız çocuğu gibi görünüyordu.Bu güne kadar hiç farketmediğim antikacıları gezdim.Daha sonra küçük bir cafeye girdim.Elimde Milan Kundera'nın bir kitabı vardı.Onu okurken aynı zamanda sipariş verdiğim kahvemi yudumluyordum.Birazdan buradan kalkıp,akşam yemeği için alışveriş yapacaktım.Bu akşam misafirlerim var.Gündüz sakin bir şekilde vakit geçiren ben ,akşam bol kahkahalı kadehlerin çin çin yaptığı bir akşama doğru yol alıyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar