Masumiyet'in Güncesi(3.Sayfa)

Çok şükür bir otobüse binebilmiştim ve köyün çok uzakta olduğunu öğrenmiştim.Önce,bindiğim otobüsle son durağa kadar gidecekmişim ve sonra mavi minibüslere binip 2. durakta inecekmişim.Bir süre geçtikten sonra,bir duraktan yaşlı bir teyze aldık.Bir elinde; içi süt dolu bir kova,diğer elinde;bir horoz vardı.Şaşırıp kalmıştım.Teyze 'Ne oldi gız elimdeki hüsoya baka kaldın' dedi.Ben gülmekle,şaşkınlık arasında 'Teyzem hüso kim?' diye sordum.Teyze'nin cevabı gecikmedi 'Gız elimde hüso olabilecek kimi görüyon,hade gız azcık kaykıl bakem yanıma oturtucam' dedi.İçimden bir his yolculuğumun çok renkli geçeceğini söylüyordu.Teyzeyle sohbete başladık.Sonra aynı köye gideceğimizi öğrendim.Neyse uzun bir yolculuktan sonra köye gelmiştik.Teyze beni evine davet etti.Sıcak çorba ikram etti.Sonra yine sohbet etmeye başladık.80 yaşında olmasına rağmen kendi işini yapabiliyor fakat çocuklarına çok kırgındı.Oğlu başka bir köyde oturuyormuş ve senede sadece iki kere annesine uğruyormuş.Kızı,İstanbul'da burslu bir üniversitede okuyormuş sadece ayda bir kere telefondan konuşuyorlarmış.Yine de gözlerinin içi gülüyordu.Kendi kendine yetebildiği için şükredip duruyordu.Buralarda bir otel olup olmadığını sordum fakat öyle bir yer olmadığını söyledi.Daha sonra beni evinde misafir etmek istediğini söyledi ve kalacak başka yer olmadığı için  kabul etmek zorundaydım.