Nasıl Görmek İstersen...

Rönesans dönemlerinde yaşayan bir kaşif hiç keşfedilmeyen bir yer olduğuna inandığını ve bunu sadece kendisinin bulabileceğini herkese söylüyormuş.Artık bulunmayan hiçbir kıta veya hiçbir yer kalmadığına inanan insanlar, onunla dalga geçiyorlarmış.İnandığı ve güvendiği sadece iki şey varmış; gönlü ve aklı.Gönlünden geçen hayallerinin bir gün gerçekleşeceğini beklermiş ve inandığı şeyleri gerçekleştirmeyi kafasına koyduğu için ise zekasının diğer insanlardan farklı olduğuna inanırmış.Kutu kadar bir odada yaşamını sürdürmeye devam ederken,odasında ne kadar harita veya ne kadar kaynak varsa hepsini önüne yığmış.Günler,haftalar ve yıllar geçmiş inancından asla vazgeçmemiş.Zaman ayırmış,uğraşmış çabalamış.Tersanede çalışan bir arkadaşından kendisine göre bir gemi yapmasını rica etmiş.Bir ay içinde gemi tamamlanmış ve bulduğu bilgileri yanına alarak yola koyulmuş ve kimsenin bilmediği hayalindeki adaya ulaşmış.İnsanlara oranın gerçek bir yer olduğunu kanıtlaması için bir grup insanı yanına alıp tekrar o adaya gitmiş fakat insanlar o adayı onun gördüğü gibi mükemmel veya şahane görmemişler.Üstünde kara bulutlar ve tepesinde taştan inşa edilmiş zindan bulunan,kasvetli bir ada olarak görmüşler.İnsan, görmek istediği şeyi nasıl görmek istiyorsa o şekilde görür,aklıyla bakan gerçeği görür,gönlüyle bakan hayalinin yansımasını görür."Hangisi bizi doğruya götürür?" diye sorarsanız cevap görecelidir.Siz hangisini seçerseniz doğru olan o'dur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar