"Westworld"


Bu aralar, bilimkurgu dizileri  inanılmaz bir şekilde ilgi görüyor.Bunun nedenine bakacak olursak; günümüz teknoloji çağı ve dizi sektörü de gayet güzel bir şekilde teknolojinin gücünü kullanarak bilimkurgu dizilerini popüler hale getiriyor. Son günlerde, "Westworld" adlı dizinin ismini fazla duydum ve sonra da izlemeye karar verdim. Türkiye'de iki bölümü yayınlanmış.Birinci bölüm:  robotlarla dolu sanal bir oyun parkı hakkında izleyiciye bilgi veriliyor fakat birinci bölümde oyunun bir sahnesinin tekrarı sürekli veriliyor çünkü bir öncekine göre değişebiliyor ve size o sahnedeki değişen detaylar gösteriliyor.Benden size tavsiye birinci bölümde dizinin ana konusuna odaklanıp,beklentinizi yüksekte tutup, hayal kırıklığı yaşamayın çünkü sadece oyunun detayları ve robotların nasıl yapıldıkları hakkında bilgi veriliyor.İkinci bölüm: oyunda konuk olmak için iki müşteri geliyor ve oyundan önce batı dünyasına uygun bir şekilde giydiriliyorlar daha sonra da oyuna dahil oluyorlar. Gelelim dizinin en can alıcı kısmına; dizinin ikinci bölümünün sonunda oyunun kurucusu bir konuşma yapıyor :"Bu oyunun amacı sadece insanların kendi zevklerini ve ihtiyaçlarını tatmin etmek değil.Tanık oldukları sahnelerin hepsinde kendi özlerine ait bir şeyler bulmaları ve kendilerini oyundaki bir karakterin yerine koyarak oyunu hem ruhen hem de fiziken hissedebilmeleridir."


(Adamın söylediklerinden sonra dikkatimi çeken Carl Rogers'ın humanist yaklaşımıdır.Bu yaklaşımın içinde bulunan önemli nokta ise; "yansıma"(reflection) kelimesidir. Hikaye'nin temeli: oyuna konuk olan kişilerin, oyunun hikayesine ait karakterleri kendilerinin  bir yansıması olarak görmeleridir.Yani hazlarımızdan ve zevklerimizden çok daha önemlisi  "öz kavram" (self concept) anlayışıdır.)




Yorumlar

Popüler Yayınlar