Edebiyat Sofrası

Sofra'da Oğuz Atay, Tanju Okan, Sabahattin Ali ve Sait Faik Abasıyanık hep beraber oturmuşuz kah politikadan kah edebiyattan konuşuyoruz. Ülke'nin mevzuları bizi sıkınca anında edebiyata geçip bir nefes alıyoruz, e bir yudumda önümüzdeki anasonlu sudan alıyoruz. Sohbet koyulaşıyor bir edebiyat dergisi çıkarmaya bile karar veriyoruz fakat sabaha ismini unutmuş oluruz. Sonra sohbet felsefeye geliyor. Hepimiz aşkın felsefesinden söz etmeye başlıyoruz. Sait Faik Burgazada' ya olan aşkından, Sabahattin Ali ise Raif'in Maria Pudere olan aşkından, Tanju Okan rakıya olan aşkından, Oğuz Atay' da Tutunamayanlar' ın aşkından bahsetmeye başlıyor, Ben de İstanbul Boğazın'a olan aşkımı anlatıyorum. Düşünsenize dünyanın hiçbir yerinde böyle bir güzellik yok, martılı gökyüzü ortaköy sahilinde önümden geçen vapurlara el sallayan gurbetçiler gibi hissediyorum kendimi ve içkinin etkisiyle kendimi fazla kaptırdığımı farkedip susuyorum. Mevzu git gide derinleşiyor fakat şişeninde dibine geliniyor. Bizim duvarda asılı bir buzuki var, hemen onu duvardan indirip çalmaya başlıyorum. Bu akşam güzel insanlarla yedik, içtik, konuştuk, güldük, ağladık,eğlendik be...


Yorumlar

Popüler Yayınlar