Bir an yaşıyorum görünüşü fazla muazzam bir zaman dilimi; elimde şarap dolu bir kadeh denizin kenarından güneşin doğuşunu selamlıyorum, kahkaham karşı kıyılardan duyulur cinsten... Bir an hissediyorum yazın serin akşamlarında tende bıraktığı irkilme hissini, tüylerimin diken diken olduğu fakat nedeninin korku olmadığı... Bir an duruyorum detaylandırmadan kendimi nasıl basitçe karşımdakilere ifade edebileceğimi düşünmek için... Bir an anlıyorum anlamsız gelen şeylerin aslında değerli sebeplere sahip olduklarını... Aslında hepimiz yaşıyoruz, hissediyoruz, duruyoruz ve anlıyoruz fakat hepsi gündelik hayatın bir parçası olduğundan değerlerini bilmiyoruz ya da bunlardan haz almak bize basit geliyor. Maalesef ki şunu unutuyoruz, hepimiz aynı şeyleri yapıp farklı hissediyoruz zaten bunların hepsini anlamlı kılan tek şey bu değil mi?
Yorumlar
Yorum Gönder