Ayrılık



Marquez sert bir şekilde kapıyı çekip odadan çıktı. Oda’nın içinde tek başına kalan Belita ne yapacağını bilemeden yatağın yanına dizlerinin üstüne çöktü ve haykırarak ağlamaya başladı çünkü ayrılığın ilk adımı birkaç dakika önce atılmıştı. Marquez, her akşam İspanyollar’ın meşur içkisi olan Sangria’ nın  yanında çeşitli peynirlerle kendine atıştırmalıklar hazırlayıp iş dönüşü yorgunluğunu atardı, bu onun için vazgeçilmez bir zevkti fakat beşinci bardaktan sonra kibar ve naif adam yerine yaşadığı hayattan nefret eden ve karısına karşı tüm nefretini kusan birine dönüşüyordu. Cesara, kocasından şiddet görüyordu. Hem sözel hem de fiziksel şiddet sonucunda yorgun kalbi kocasını sevmekten asla vazgeçmiyordu. Marquez, karısının kalbini sık sık kırmasına rağmen  çeşitli süprizlerle ve değerli taşlarla süslenmiş mücevherlerle kendini affettiriyordu fakat  Marquez’in kalbi Belita’ya aitti. Peki bir insan sevmediği biriyle tam 10 yıldır neden evliydi?
   Marquez, karısını aldatan bütün adamları eleştiren biriydi fakat kendisi de karısını aldatıyordu. Belita ile beş sene önce bir davette tanışmıştı. Genç kadın, davette attığı kahkahalarıyla sadece Marquez’in değil tüm erkeklerin dikkatini çekmişti. Son günlerde, beş senedir devam eden birlikteliklerini Marquez sorgulamaya başlamıştı. İlişkilerini sonu olmayan dipsiz bir kuyuya benzetiyordu. Bir yandan deli gibi seviyor diğer yandan da ilişkilerinin bitmesi gerektiğini düşünüyordu. Ufak bir kaçamak veya ufak bir macera arayışında olduğu bir zamanda Belita karşısına çıkmıştı. Bir tutkunun peşinde bilinçsizce sürükleniyordu ama diğer yandan da karısına bu durumu belli etmemek için çeşitli oyunlar yapıyor ve yalanlar söylüyordu. Ona duyduğu aşk yavaş yavaş takıntılı bir hal almaya başlamıştı.  Aklını kaçırmak üzereydi. Belita ile her zaman buluştukları otelde randevulaştılar. Belita birkaç dakika sonra büyük bir kavgayla Marquez’den ayrılacağından ve son kez görüşeceklerinden habersiz büyük bir heyecan ve tutkuyla onu bekliyordu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar