Yaz Seferi


  ay çiçeği ile ilgili görsel sonucu


  Serin bir yaz sabahında, vapurun iç kısmında kuytu bir yer bulup oturmuştum. Elimde de hep yanımda taşıdığım çiçek desenli kalemim ve defterim.  Neyse ki, seçtiğim yer camın kenarıydı ve dışarıyı izleyip hayal kurabilecektim. Belki de yeni hikayemin kahramanlarını bu yolculukta yaratacaktım. Bir anda yağmaya başlayan yağmur, büyük ihtimalle kısa bir süre sonra durup, ardından da gökyüzünden bir gök kuşağına yerini bırakacaktı. Nitekim saniyeler önce düşündüğüm şey gerçekleşmişti. Hayret! Bu aralar düşündüğüm en ufak şey bile hemen gerçekleşir olmuştu. Belki de evrenle gizli bir barış imzalamıştık da benim haberim yoktu. 

   Daha sonra çoğu  meraklı ve dikkatli yazarın yaptığı gibi vapurdaki insanları gözlemlemeye başladım. Dışarıda olup bitenle kafamda yaratacağım hikayeye mantıklı bir geçiş sağlamam lazımdı ve bunu için hikayemin temeli sağlam olmalıydı. Gözümü kapatıp, gözlemlediklerimi bir bir düşünemeye başladım. Öncelikle karakterlerime birer isim gerekiyordu. Feridun ve Jülide isimleri güzel olabilirdi. Sakız Adası'nda geçen bir hikayenin iki baş kahramanına ait özellikleri kafamda yavaş yavaş oluşturmaya başlamıştım ki bir anda "Gazoz, portakal suyu, çay" diye bağıran bir adamın sesiyle irkilip gözlerimi açmıştım. Birkaç saniye sonra kendime gelip, hikayenin neden Sakız Adası'nda geçtiğini kendi kendime sorguladım. Sanırım görmek istediğim yerlerden biriydi ve kafamda kurduğum şekliyle hikayeme eklemek istiyordum. 

  Jülide; ağır başlı, beklentisiz yaşayan ve sadece gerçek mutluluğu bekleyen bir  kadındı. Hayallerini gerçekleştirebileceği tek yer hikayeleriydi ve bu yüzden de kitap yazmaya başlamıştı (sanki komşum). Feridun Bey ise geçmişi çok sıradan biriydi. Hatta o kadar sıradandı ki birkaç sene önce gitmeye  başladığı birçok kursu tek tek bırakmıştı fakat sadece fotoğraf çekmek vazgeçemediği tutkusu haline gelmişti ve asıl mesleği bankacılıktı fakat şimdi bir derginin fotoğrafçılığını yapmaya başlamıştı. Sakız Adas'ında verilecek olan bir serginin fotoğraflarını çekmek için yola çıkmıştı. Jülide, yeni kitabını oluşturmak için sık sık seyahate çıkardı ve gezerek gördüğü yerleri kitaplarının merkezine alırdı. Hikayesinin geçeceği yeni yer: Sakız Adası ve bu yüzden de oraya doğru yola çıkmıştı. Benim de vapurdan inme zamanım gelmişti ve tüm yol boyunca düşündüğüm şeyleri daha kapsamlı kurgulayacak bir zamanım kalmamıştı ama eve döndüğümde bunun için kafa patlatabilirdim. Hem kendi yaşadığım bir ânı hem de kurguladığım bir hikayenin ufak detaylarını yazarken iç içe bir hikayenin ortaya çıkacağını hiç hesaba katmamıştım.



 

Yorumlar

Popüler Yayınlar